Edebiyatçıların İlginç Ölümleri
☻Euripides (Yunan Oyun Yazarı): Makedonya kralı Archelaus’un çılgın köpekler tarafından parçalandı.
☻Francis Villon (Fransız Şair): Bir papazı öldürdü ve serbest kaldıktan hemen sonra linç edildi.
☻Christopher Marlowe (İngiliz Oyun Yazarı): Gelen hesap üzerine çıkan bir bar kavgasında hançerlendi.
![]() |
Richard Lovelace |
☻Thomas Chatterton (İngiliz Şair): 17 yaşındayken arsenik içti. Görünüşe bakılırsa fazla tanınmadığından dolayı ümitsizliğe kapılmıştı. Öldükten sonra popülaritesi arttı. (Chatterton’un babası oturdukları şehirde belirsiz bir yeteneği yüzünden oldukça iyi tanınıyordu – yumruğunu ağzına alabiliyordu.)
☻Lord Byron (İngiliz Şair): Sıtma ateşini düşürmeye çalışan doktorlar tarafından öldürüldü. Son sözleri: “Artık uyumalıyım.”
☻Percy Bysshe Shelley(İngiliz Şair): İtalya, Spezia’da deniz yolculuğu yaparken boğuldu, vücudu daha sonra sahilde yakıldı. (Shelley’nin kalbi yakılmadı ve karısı Mary Wollstonecraft Shelley’e verildi.)
Can Yücel'den...
Dolu dolu yaşa hayatı,
Dilini keşkeler sarmasın.
Ve öyle birini sev ki;
Gündüz güneşe, gece yıldıza ihtiyaç kalmasın.
Cahit Sıtkı Tarancı
Olmazlara meylim var...
-
Bereket versin. Gökyüzünün tapusu yok, Herkes bakabilir. Bulutlara kimse el koyamaz. Hayal kurma hürriyeti var.
-
Sevmek, devam eden en güzel huyum.
-
Bereket versin. Gökyüzünün tapusu yok, Herkes bakabilir. Bulutlara kimse el koyamaz. Hayal kurma hürriyeti var.
-
Sevmek, devam eden en güzel huyum.
Kafka...
"Ya hep ya hiç" sözü ne kadar büyük bir söz.
Sen de ya benimsin ya değilsin!
Benimsen eğer hiç mesele yok, her şey yolunda demektir.
Ama benim değilsen,
HİÇBİR ŞEY YOK
demektir...
Schopenhauer
''Mutluluk yahut tatminin menfi bir tabiatı vardır, yani sadece bir ıstırabın sona ermesine dayanır, oysa acı ve ıstırap müspet bir şeydir, bu akıldan çıkarılmamalıdır.''
ARTHUR SCHOPENHAUER – GÜZELIN METAFIZIĞI, SANATIN VE GÜZELIN SIRLARI
Kürk Mantolu Madonna'dan...
"Bu eksik sana değil, bana ait. Bende inanmak noksanmış. Beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanmadığım için, sana aşık olmadığımı zannediyormuşum. Bunu şimdi anlıyorum. Demek ki, insanlar benden inanmak kabileyetini almışlar. Ama şimdi inanıyorum. Sen beni inandırdın. Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum."
"Elleriniz ne kadar soğuktu" dedim.
Tereddütsüz cevap verdi:
"Isıtın!" Ve her ikisini birden uzattı.
"Elleriniz ne kadar soğuktu" dedim.
Tereddütsüz cevap verdi:
"Isıtın!" Ve her ikisini birden uzattı.
Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali
Ziya Gökalp
Türkleri sevmeyen bir Kürt Kürt değildir. Kürtleri sevmeyen bir Türk de Türk değildir!
Ümit, benim ruhumun vazgeçilmez ihtiyaçlarındandır.
Düşünmek ve söylemek kolay; fakat yaşamak, hele başarı ile sonuçlandırmak çok zordur.
Felsefe, bilime aykırı hüküm çıkarmaz.
Yusuf Hayaloğlu
Kumlara yazılmış sözcükler kadar kısacıktı ümidim. Ve anladım ki bir takım şeyleri ben ilk dalgada yitirmişim.
Kurtlardan arta kalmış yüreğimin can çekişen o son parçasını da, sana sakladığımı bil!
Yılmaz Güney
Bizim parasızlıktan kesemediğimiz sakalımız serseriye moda olmuş.
Unutmak zaman ister demiştim, yanılmışım.. Zaman değil yürek istiyormuş.. O da sende kaldı .
Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını; lakin aç idik yedik karanfil parasını...
İnsanları taş duvarlar, demir parmaklıklar arasında terbiye etmeyi, onların düşüncelerini önlemeyi düşünen anlayış yıkılacaktır!
Yılmaz Erdoğan
Pili bitmiş bir fotoğraf makinesi gibiyim artık. Kimseyi çekemem !
Kirli bir çocuk yüzüyüm kapında; ama dünyanın en temiz gözleriyle bakıyorum sana! Şeker değil istediğim, yüreğini koy avuçlarıma!
Söylemek isteyip de söyleyemediğim çok şey var.. Kiminin yüzüne kiminin gelmişine, geçmişine.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde, en güzeli bir sabah ellerinle uyanmak…
Ben akıllı kadınları severim: Düşünen, az konuşan, çok bilen.. Her yerde, her zaman nazı çekilen.
Öyle bir gel demelisin ki, Mesafeler anlamını yitirmeli.
Turgut Uyar
Herkes bıraksın senin için ölürüm laflarını. Önce kendiniz için yaşamayı öğrenin, sonra başkası için ölürsünüz .
Yüz dilde seni seviyorum desen ne fayda.. Bir dilde adam gibi sevmedikten sonra.
Sen nereye ben oraya adım adım… İnsan sevdikçe iyileşiyor, artık anladım.
Tevfik Fikret
Bir insanın ilk işi nedir? Cevap açık, kendisi olmak.
Kızlarını okutmayan millet, oğullarını manevi öksüzlüğe mahkum etmesi demektir, hüsranına ağlasın.
Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır. Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır.
Sunay Akın
Kimse bilsin istemiyorum kalbimin kırıldığını. İşte bu yüzden herkesten gizlerim; yüzüm gülerken içimin ağladığını.
Bunca kalp kırıklıklarına rağmen küçüklüğümde yaptığım gibi rüzgarı arkama alıp bağırmak istiyorum hayata: Acımadı ki!
Aşk; bir bakıma sobaya dokunmak gibidir. Bir defa yanarsın, izi kalır. Sonra bir daha dokunmazsın, sadece yanına yaklaşırsın.
Sezai Karakoç
Bir gün gözlerimin ta içine bak. Anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır. Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır.
Şems-i Tebrizi
Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.
Ey İnsan kaf dağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma …her şeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.
Özdemir Asaf
Mutlu edemeyeceksen, meşgul de etmeyeceksin.
Bir seni görsün istiyorsan gözüm, bir beni görmeli gözün.
Bekle dedi gitti; Ben beklemedim, o da gelmedi. Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi.
Madem yalandı her şey, bıraksaydın öyle kalsaydı. Bana son yalanın “ben de sevdim” olsaydı.
İki yüzlünün dilinde tat, kalbinde ise fesat gizlidir.
Oğuz Atay
Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler; ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır.
Fotoğraf çekilerken, nedense kendimizi gülümsemek zorunda hissediyoruz. “Yani aslında ona bile mutluluk oyunu oynuyoruz.
Beklenen hep geç geliyor; geldiği zaman da insan başka yerlerde oluyor .
Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor.
Biliyor musun Olric, benim bir çok dostum var. Görüyorum efendimiz, Hepsinin sırtınızda izleri var…
Son bir şans daha verme, sevgine layık olmayana. Merak etme, aşk yürek işidir ve yüreği olmayanın kalbi kırılmaz nasılsa.
İnsan çok sevdiği halde neden her defasında terkedilir? Ve beklenenler, neden hep vazgeçildikten sonra gelir?
Kimseye göstermem üzüntümü. Gündüz gülerim, geceleri yalnız ağlarım.
Söyle evladım’ diye teselli ederdi annem beni. Söyle de içine hicran olmasın. Hicran oldu anne.
Söyle evladım’ diye teselli ederdi annem beni. Söyle de içine hicran olmasın. Hicran oldu anne.
Yalnızlığına iyi bak, sahip çık. Kaç kişinin emeği var onda kimbilir.
Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
Biliyormusun Olric. Neyi efendimiz? Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı. Neden efendimiz? Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
Nedensiz ve sebepsiz sevdim seni. Çünkü bir sebebi olsa, aşk olmazdı bunun ismi…
Elimde değil Olric! Ne Efendimiz? Elleri Olric Elleri…
Bize öğretilen her söze inandık Yasaktır dendi kandık Hep girilmez levhalarına aldandık Bu tutulan yol yanlıştır bize.
İnsan nedir bilir misin olric..? -Nedir efendimiz..? “-Ağaçları kesip onlardan kağıt yapan sonrada o kağıtlara “Ağaçları Koruyunuz” Yazandır…
Oysa bazı insanlar vardır; en çamurlu yerlerden bile kolalı beyaz gömleklerini ve açık renk pantolonlarını kirletmeden çıkarlar. Böyle adamlar hayatta başarıya ulaşırlar.
Koca bir ömrü harcamak dedikleri gerçeğin altını seninle çizdim ben.
Gelirmi dersin olric? Gelmez, gelemez efendimiz. Neden Olric? Yüreği o kadar büyük sevemezde ondan efendimiz.
Güçlü olmak artık beni yoruyor olric , ki buralarda bilmem, hangi uykunun, hangi köşesinde beklemedeyim hiç gelmeyecek olani.
bir yerde söz biter… iki kişi karşılıklı kendini tekrarlamaya başlar. yeni başlayan ilişkiler bile eskir böylece. hemen kaçacaksın ki aklın orada kalsın…
Ben ölmek istemiyorum. Yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum.
Herkes birikmiş bizi seyrediyor. Dağılın!.. Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz.
Bizi başkaları anlamaz Sevgi. Başkalarının aklı başkadır. Bu yüzden ikimizi hep garip bakışlarla süzmüşlerdir. Şimdi beni de garip, bakışlarla süzenler var. Ben onlara aldırmıyorum. İnsanların beni beğenip beğenmemeleri umurumda değil artık. Ben kendimi tanımakla ilgiliyim.
Yalnızlığı çok seversek, bir gün o da çekip gider mi?
Seni seviyorum ve yalnız seni görüyorum. Seninle ilgiliyim başka her şeyi unutuyorum. Sözün gelişi değil bu ; Ben sözümün eriyim başka anlamları olsaydı sözlerimin başka anlamlara uygun kelimeler bulurdum…
İyi Geçinmek İki Kişinin Kusursuz Olmasıyla Değil, Birbirlerinin Kusurlarını Hoş Görmesiyle Olur!
İçimden şehirler geçiyor, sen her durakta duruyor, inmiyorsun…
Yağmur yağıyor Olric, ıslanıyor etraf ağlasak kimse anlamaz değil mi ? Anlamaz efendimiz. Anlasa ne olur ? Utanırız efendim..! Sevmeyi göze alan utanırmıymış Olric.!
İnsan seviyorsa kaybetmekten korkar. Kıskançlık da bir kaybetme korkusudur. Kıskanmıyorsa eğer; yeterince sevmiyordur.
İlk çekingenlikler ne kadar tatlıdır. Oysa insan, bu beceriksizlikleri bir an önce yenmeye çalışır. Bütün gücüyle büyüyü bozmak, buzları kırmak için uğraşır.
Ne ölmek nefessiz kalmaktır; ne de yaşamak nefes almaktır. Yaşamak; sevilmeyi hakeden birine yaşamını harcamaktır.
Sigarayı bırak artık diyordun ya bana, bende bırakmıyordum. Çünkü senin, benim için üzülüyor olmana içten içe seviniyordum.
Zaten senin ‘ hiçin ‘ fesat.
Sus Olric! Düşünüyorum. Düşünmek ne haddinize efendimiz? Descartes düşündükçe var oluyordu Olric. Descartes düşündükçe var olur, siz düşündükçe yok olursunuz efendimiz…
Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım; mürekkeple yazılmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim, azaldığımla kaldım.
Hayatta silgim hep kalemimden önce bitti. Çünkü kendi doğrularımı yazacağım yere, tuttum başkalarının yanlışlarını sildim .
Siz bilmezsiniz albayım : insanlık tek başına kollarımda can verdi. yanında kimseler yoktu.
Oysa bizim bütün güzelliğimiz, yaşadıklarımızla düşündüklerimiz arasındaki acıklı çelişkinin yansımalarından ibaretti.
Provası yok hayatın. Ne yeniden yaşamak mümkün, ne de yaşadıklarını silebilmek. Önemli olan, ilk defa değil son defa sevebilmek.
Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum.
Hayır dostum ben en acıklı anlarımda bile güldürücü sözler bulan bir insanım, kendime acımam bundandır.
Kolundaki yaralar efendim ? Tutunurken öyle oldu Olric Ya Yüreğindeki yaralar… Efendim ? Tutulurken öyle oldu Olric..! Peki ya gözlerindeki suskunluk ; Ne Efendim ? Hiç dokunma..! Sus Olric!.
İnsanlar bozuk para gibidir. İki seçenek vardır: Yazı ya da tura.. Bir yüzünü gösterirken bize diğer yüzünü zaman gösterecektir.
Can çekişmek nasil birşey bilir misin olric. Hayir efendimiz, nasil birşey ? Ona söyleyebileceğin o kadar sey varken susmaktir olric.
Sen acıyı biriktirmeyi seversin Olric. Sen biriktirmeyi seversin… Hadi devam et şimdi, Kuru yaprakları… Deniz taşlarını… Gözyaşını… Sorulamamış soruları… Senden kalan sesleri… Yaşanamamış paylaşılmışlıkları… Birlikte harcamak üzere kalbinde biriktirilmiş zamanları ve hüznü… Ve özlemi biriktirmeye.
Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım. Mürekkeple yazmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım.
Tarih bir tahriften ibarettir. Tarih, geçmişten geleceğe uzanan ve bugün g…ördüğümüz bir rüyadır. Bütün rüyalar gibi tarih de yorumlanabilir; ama görülürken değil.
İki kadına adamak istiyorum hayatımı.. Biri “erkeğim” desin bana, Diğeri sadece baba.
Daha kaç kez ıskalayacağız hayatı Olric? Oklarımız bitene kadar efendim.
Ben, senin bilinçaltı karanlıklarına ittiğin ve gerçekleşmesinden korktuğun kirli arzuların, ben senin bilinçaltı ormanlarının tarzan’ı! yemeye geldim seni. benden kurtulamazsın. ben, senin vicdan azabınım!
Neden yalnızlıktan şikayetçidir ki insan. Ne yani, Mutlu olması için bir sevgiliye mi muhtaçtır her zaman.
Hep geçer diyorlar ya olric.. Sence geçer mi ? Geçer elbet efendim; bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer. Ama mutlaka geçer …
Ne zoruma gidiyor biliyormusun Olric ? O’na yazdıklarımı O’ndan başka herkes okuyor..
Kimsenin yaşantısını beğenmedim. Kendime uygun bir yaşantı da bulamadım.
Neden sadece bir hayal ürünüsün Olric? Siz gerçeksiniz de ne oluyor efendimiz.
Hayatımın başı ve sonu belliydi; hiç olmazsa ortasını kaçırmamalıydım.
Çok yükseğe çıkamam; bende yükseklik korkusu var. Kimseyi yarı yolda bırakamam; bende ‘alçaklık’ korkusu var.
Artık gelecek planlarımı hayattan gizli yapıyorum. Sanki hayat, işini gücünü bırakıp planlarımı bozmak için herşeyi yapıyor.
Ne çok şey biliyor bu insanlar Olric ? Herkes işine geleni biliyor efendimiz.
Tabiat, sırlarını bakmasını bilene açıklarmış.
Ne zaman hayata tutunmaya çalışsak, hep mahrem yerleri geldi elimize.
Şimdi al yalnızlığımı ört üzerine olric… Belki o vakit bırakıp her şeyi… gelirim bir yerlerden başlamak için yeniden…
Yemek koyulurken, “bu kadar yeter” dedikten sonra mutlaka bir kaşık daha yemek koyan kişiye ‘anne’ denir. Ve o herşeye değerdir.
Biliyor musun Olric? Artık yalnızlığı bile çok seviyorum, Sırf onun eseri diye…
Öyleyse, ben de hayatımın sonuna kadar aynı yerde kımıldamadan oturacağım. Herkes istediği kadar koşsun. Beni anlayacak insan, oturduğum yerde de beni bulur…
En tehlikeli kelime nedir olric ? -Ama’dır efendim bana göre… -Neden olric ? -Önceden söylenen her söylemi veya kelimeyi öldürür! Mesela, Seni seviyorum ama… gibi.
Bu düzmece oyun sona ermeli. Kendi benliğimizi bulmalıyız. Yol verip yakarmaktan vazgeçmeliyiz. Rüyalarımızı gerçekleştirmeye çalışmamalıyız, gerçekleri rüya yapmalıyız. Çelişiksiz dikensiz ve düzgün rüyalarımızı yaşamalıyız. Sözümüzün eri olmalıyız: Kırılacak kafaları kırmalıyız. Bize acınmadığı için acımamalıyız.
Beni anlamalısın Çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, Yaşarken anlaşılmaya mecburum.
Keşke nedir Olric? Hatalarımız efendimiz. Çok mu hata yaptık? Keşke diyecek kadar efendimiz.
Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim dedi. Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda.
Nurullah Genç
İhmale uğradığım dokunmuyor mu sana? Bin defa kırdığını bir defa anlasana!
Ah, küçük bir vatanım olsa kalbinde senin. Birbirine karışsa ölümümüz, ömrümüz.
Neyzen Tevfik
Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer İçsen de tükenir içmesen de Bu yüzden hayattan tatlı almaya bak Çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da.
Öleceğiz bir gün, gömecekler. Bir kaç gün övecekler. Sonra kalan malını bölecekler. Hatta memnun kalmayıp üstüne bir de sövecekler.
Farkı yoktur aşıkların sağırdan.
Hayat üç buçukla dört arasındadır; ya üç buçuk atarsın ya da dört dörtlük yaşarsın…
Nazım Hikmet Ran
Dost uğrunda ölmek kolay; fakat uğrunda ölünecek dostu bulmak zordur.
Cebimde yoktu! Yüreğimden verdim.
O bensizliği göze aldıysa, ben onsuzluktan bir şey kaybetmem!
Yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir erkeğin omuzuna ağır gelir!
İnsan birisiyle yaşlanmalı, birisi yüzünden değil!
Yaşamak ümitli bir iştir, sevgilim.Yaşamak: Seni sevmek gibi ciddi bir iştir.
Biz başka severdik. O yüzden başka sevemedik.
Namık Kemal
Zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş.
İnsan ne söylediğini bilmeli, fakat her bildiğini söylememelidir.
Düşene gülen acıyandan çok bulunur.
İnsan her nefesini mezardan uzaklaşmak için alır ama her nefes alışında ömründen bir nefeslik zaman azalır…
Okumayı öğrenmek, en güç sanattır. Ademin hayvaniyeti yemekle, insaniyeti okumakla kaimdir.
Bazen fikirlerini de değiştirmelisin, Çünkü sen fikirlerinin kölesi değil, sahibisin.
Kimsenin lütfuna olma tadip, bedeli cevheri hürriyettir.
Bu kadar adam gördüm, içlerinden hiçbiri dünyadan hoşnut değil, hiçbiri de dünyadan gitmek istemez.
Terbiye ana kucağından başlar; her söylenilen kelime, çocuğun şahsiyetine konan bir tuğladır.
Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini; Yok mudur kurtaracak bahtı kara mâderini? Atatürk’ün bu soruya cevabı: Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini; Bulunur kurtaracak baht-ı kara mâderini!
İnsan, ne idraksiz mahlûktur! Herkes kimsenin sağ kalmadığını bilir de, kendi öleceğine inanmak istemez.
Devlet, halkın ne babasıdır, ne hocasıdır, ne vasisidir, ne lalasıdır.
Vatan sevgisinden maksat, toprağa değil, onun üstünde yaşayan insanlara duyulan sevgidir.
Dünyaya gelmek hüner değildir. Yüksel ki yerin bu yer değildir.
Ne mal iledir beyim ululuk, kemal iledir.
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten.
Yüksel ki yerin bu yer değildir,
Ülkedeki ahlak bunalımının bir kaynağı da; ana babanın çocuk eğitiminde tuttukları yoldur.
Murathan Mungan
Şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza. Biliyorum ne sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana.
Yokluğunda her sabah bozuk bir günaydın atıyorum çocukluğumdan kalma eski kumbarama.Geldiğinde sana güzel bir hoş geldin almayı planlıyorum.
Küçük İskender
"Senin için ölürüm” dedi.. ”Benim için zaten öldün” dedim. Cesedini alıp çıktı .
Erkek olmak doğuştan gelen bir alın yazısı olsa da, adam olmak her erkeğe nasip olmuyor.
Affedilen vazgeçilendir… O, affedildi… Çünkü ondan vazgeçildi!
Kemal Tahir
Aslanın ölüsüne karşı söylenenler, dirisine karşı söylenemeyenlerdir.
İslamın şartı beş, Marksizmin şartı birdir; o da haddini bilmektir.
Kahraman Tazeoğlu
Hiç kimsenin iyi gelmediği yerden sarıyorsun yaralarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.
Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim bilir kimler ilk diye başlayacak.
İskender Pala
Belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi.
O ki; rüyana gireceğim diye söz verdi. Nice yıllar geçiyor ki bu söz yüzünden gözüme uyku girmedi.
İlhan Berk
Buğulu camlardaki sözler gibisin; Yani nefesim olmadan bir hiçsin.
Ben dostlarımı hiç satmadım! Çünkü; ya beş para etmez çıktılar ya da paha biçilemez…
İclal Aydın
Yanımda mutsuzsan eğer, "Benden uzakta mutlu ol…” diyebilecek kadar seviyorum seni.
Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi; insan her gün anımsar mı aynı gözleri?
Halil Cibran
Gerçekten büyük insan odur ki, ne yönetir ne yönetilir.
Aşkı konuşmak için dudaklarımı kutsanmış ateşle temizledim, ama hiçbir sözcük bulamadım.
Edip Cansever
Bu aralar ellerim hep üşür benim. Doktor ‘kansızlık’ der, ben ‘sensizlik’ derim...
Ne gelir elimizden insan olmaktan başka.
Bana kalbimdesin deme! Bilirsin, kalabalık yerleri sevmem ben...
Ece Ayhan
Öyle insanlarla birlikte olacaksın ki; onlar için "iyi mi ?" diye sormadan "iyi ki var!" diyebilesin.
Başın sıkıştığında değil; sevdiğini anlayıp, mutlu olmayı istediğinde gel ki; ömrümü uğruna harcayayım.
Cezmi Ersöz
İnsan bir an geçmişe yenik düşmeye görsün, kırılgansa en dibe kadar gider ve kimse korumaz, tutmaz onu, o düştüğü yerde.
Madem varlığım acı vermiyor sana, madem ki ancak yokluğumda sevgimi hissedebiliyorsun; öyleyse yokluğumla kal sevgili!
Yanağımdaki gamzeden haberin yokmuş…
Cemal Süreya
Önce sevdiğiniz terk eder sizi,ardından uykunuz. Sonra ne sevdiğiniz geri gelir, ne de uykunuz.
Annesinden dayak yediği halde, yine ‘Anne’ diye ağlayan bir çocuktur aşk.
Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur…
Cemal Safi
Her gün önüne gelen kızla yatma hayali kuran gençlerin, evleneceği zaman bakire kız beklemesinin mantığı çözülememiştir.
Erken yatana tavuk, Çok çalışana inek, Aklını kullanana çakal, kıskanmayana domuz denilen bir ülkede insan olmak çok zor.
Can Yücel
İçin yanarken üşümek, Yüreğin kan ağlarken gülmek, Özleyip de sevdiğini görememek.. İşte aşk bu olsa gerek !
Gitmek istiyorsa, bırakacaksın.. gitsin ! Aklı seninle olmayanın bedeni yanında olsun ister misin ?
Can Dündar
Bakakaldım peşinden ; Ne gözümü alabildim, ne göze alabildim…!
Yanında seni ısıtacak biri varsa, üşümek gerçekten güzeldir.
Aziz Nesin
Nasıl bittiyse bundan öncekiler, bu da biter.. Bite bite sonunda bende biterim.. Olur biter !
Kadının aşka bakışı; ‘bir sen, bir ben, birde bebekken, erkeklerde bu durum; bir sen bir ben bir de yedektir.
Attila İlhan
Sana gelirken hep ellerim ceplerimde gelirdim, olur da aşkımın elleri üşümüştür. Avuçlarımda ısıtırım diyerekten .
Bekleme yapmayın! ‘Aşk’ını alan ‘acı’ya doğru ilerlesin.
Ataol Behramoğlu
Ölümdür yaşanan tek başına, aşk iki kişiliktir…
Öğrendik ki, iki şey asla terk etmezmiş insanı: Biri yanındaki ana, diğeri kalbindeki yara.
Dünyaya bir daha gelirsen nasıl bir hayat isterdin sorusuna kim ne derdi bilmiyorum ama; ben aynı ananın evladı olmak isterdim.
Anne gezindiğin bağ baba yaslandığın dağdır! Ömrümün en güzel çağı, annen ve babanla olandır.
Öğrendim ki, kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, gerisini karşı tarafa bırakırsınız…
Oysa insan olmak, çoğalabilmektir başkalarıyla. İnsansın; birinin canı yanarken, senin de canın yanıyorsa.
Evet haklısınız, erkekler bir odundur; çünkü hepsinin beklemekten ağaç olduğu bir sevgilisi olmuştur!
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle. Çünkü acılar da sevinçler gibi olgunlaştırır insanı.
Eskidenmiş sabredip murada ermek, şeyhin kerametini bekleyerek. Öyle zamanlar yaşamaktayız ki dostum, erdemdir bazen, sabretmemek.
Gök sanki eriyecek mavilikten, çimenler uykulu. Ve sıcak bir kadın geçiyor, çıplak ayaklarını yüreğime basarak.
Rüyalar bile geceleri bekler gizlice görünmek için. Yüreğimdesin, saklısında içimin gizlice sevgilim.
Sevdiğim, sonsuzca yitirdiğim ender çiçek, geri kalan yılları ömrümün, seni anımsamama yetmeyecek.
İsim nedir ki bulutlara yazılır geçer. Yüzüm nedir ki akar suya çizilir geçer. Ömür nedir ki kurulur bozulur geçer. Sevda nedir ki dokunursun süzülür geçer. Şiir nedir ki sezilir geçer. İnsan nedir ki bir şeylere sevinir, üzülür geçer.
Ve cellat uyandı yatağında bir gece "Tanrım!" dedi. "Bu ne zor bilmece? Öldükçe çoğalıyor adamlar, ben tükenmekteyim öldürdükçe…"
Burjuvalar kocaman duvarlarla çevirmişler avlularını. Ama bir kiraz ağacı gördüm geçen gün, dışarı uzatmıştı en çiçekli dalını...
Ahmet Telli
Hiç kimse bir aşkı onarmaya kalkmasın, kaybedilmeye değer en güzel anında bitirilmişse eğer.
Ahmet Arif
Düşün! Uzay çağında bir ayağımız, ham çarık, kıl çorap da olsa da biri, düşün, olasılık, atom fiziği ve bizi biz eden amansız sevda.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)